Avrupa Yakası ESCORT

sex shop , erotik shop

Tokat’ta üretilen giysi, yazma, Şile ve sofra bezi gibi ürünler Fransa, Almanya, Rusya, Hollanda, İngiltere gibi pek çok ülkede alıcı buluyor.

Has Özgen Tekstil firması koordinatörü Selahattin Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kent merkezinde faaliyet gösteren firmalarının 1970 yılında kurulduğunu söyledi. Firmalarının ilk günlerde Tokat’ın geleneksel mesleği olan yazmacılıkla uğraştığını, tahta kalıp ve kök boyayla yazma, Şile bezi ve sofra bezi gibi ürünler üretildiğini dile getiren Erdoğan, 2004 yılından sonra modern baskı makineleriyle üretime geçildiğini belirtti.

Modern tesislerde kasar, boya, baskı ve bitim işlemlerinin entegre olarak yapıldığını kaydeden Erdoğan, yılda 15 milyon metre baskılı ürün ürettiklerini açıkladı.

Firmanın geçen süreçte dış giyim, ev tekstili, yazma, eşarp, iplik gibi ürünlerini Ortadoğu ülkeleri, Türk cumhuriyetleri, Balkan ülkeleri ve Avrupa’nın da içinde bulunduğu alana sunarak pazarlama ağını genişletiğini ifade eden Erdoğan, “Firmamız ürünlerini Türkiye’nin 81 vilayetinin yanı sıra dünyanın birçok ülkesine de ihraç ediyor. Başlıca pazarımız Avrupa ülkeleri. Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere ve Rusya gibi ülkelere ihracat yapmaktayız. İhracat ürünlerinin bir kısmı dünya markası olan firmaların dünyanın çeşitli yerlerinde olan mağazalarına dağıtılmakta. Dolayısıyla ürünlerimiz dünyanın birçok ülkesine gidiyor. Tokat’ta ürettiğimiz ürünlerimizi dünyanın birçok yerinde görmek ve temin etmek mümkün” diye konuştu.

Fabrikalarında yaklaşık 400 çalışanlarının bulunduğunu söyleyen Erdoğan, 4 yıldır ihracat yaptıklarını ve satışlarındaki ihracat payının yüzde 20′yi aştığını dile getirdi.

Selahattin Erdoğan, ihracatı artırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Firmamız dünyanın birçok yerindeki gelişmiş teknolojiye sahip. Gerek
yavru kedi maması
baskının hazırlık aşaması gerekse üretim safhaları, her aşamada gelişmiş makineleri kullanıyoruz. Bu da zaten bize ihracatta bir avantaj sağlıyor. İnşallah her geçen gün ihracatımızı arttıracağız. Ürünlerimiz arasında farklı masa örtüleri mevcut. Geleneksel yazma bizim önemli bir kalemimizi oluşturmakta. Bunun
yavru köpek maması yanında daha modern tarzda değerlendirebileceğimiz aksesuar grubumuz var. Bayan-erkek aksesuarlarımız var. Şal, pareyo, bandana şeklinde ürünlerimiz var. Daha çok moda çizgileri kullanıyoruz.”

sex shop , erotik shop

Tokat’ta vatandaşlar kış aylarının şifalı içeceği ıhlamur hasadına başladı.

Türkiye’de haziran aylarında ağaçtan çiçekleri toplanan ıhlamur gölgede kurutularak tüketime hazır hale getiriliyor. Genelde kış aylarında soğuk algınlığına karşı kullanılan ıhlamurdan yaz-kış vazgeçmeyenlerde var.

Aktar Tahir Sayın, ıhlamurun çay gibi demlenerek genelde kış aylarında nezle, grip, öksürük, soğuk algınlığı gibi hastalıklarda kullanıldığını söyledi. Ihlamur çayının sinirleri yatıştırmak ve kaygı giderici olarak ta kullanılmakta olduğunu ifade eden Sayın, “Yemeklerden sonra ıhlamur çayı içerek hem sindirim sistemini iyi çalışmasını hem de ruhsal olarak rahatlama sağlayabiliriz. Stresi azaltarak uykuya geçişi de kolaylaştıran ıhlamur çayını kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyona karşı da tavsiye ediyoruz. Limonla birlikte tüketildiğinde ise bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca pet shop idrar söktürücü olarak karaciğer ve safra kesesi hastalıklarının tedavisinde de kullanılıyor. Bebeklere ise sadece çiçeğinin demlenerek en fazla üç çay kaşığı kadar verilmesini öneriyoruz. Günde bir kaç kez bebeğinize vereceğiniz ıhlamur çayı sindirim sistemine etki ederek bebeklerin gaz sorunlarının giderilmesinde fayda sağlar” dedi.

sex shop , erotik shop

Tokat’ta 8 yıl önce veresiye 12 bin TL’ye verdiği kurbanlıktan 2 bin TL’sini alabilen besici paraları yere sererek mutluluk pozu verdi.

Tokat’ın Almus ilçesinde besicilik yapan 56 yaşındaki Bekir Şahin, 2005 yılında veresiye olarak bir hemşerisine 10 tane kurbanlık tosun verdi. Aradan geçen 8 sene sonra paranın 2 bin TL’sini alabilen Şahin, yere serdiği paranın yanına yatarak mutluluk pozu verdi. Şahin, paradan vazgeçmişken 2 bin TL’nin geldiğine sevindiğini ifade ederek, “Devamı gelecek mi bilmiyorum. Bu paralar benim alın terim. Danaları bir yaşında iken aldım, 3 yaşına kadar besledim. Hep cepten yedirdim” dedi.

Kurbanları alarak parasını vermediğini iddia ettiği kişiye Şahin, ayrıca yazdığı bir parçasını seslendirerek mesaj verdi

sex shop , erotik shop

Tokat Belediye Başkanı Adnan Çiçek, yolların iyileştirilmesi anlamında çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Tokat’ta asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Başkan Çiçek, asfalt programında oldukça fazla cadde ve sokak olduğunu söyledi. Ana arterlerdeki asfalt çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Başkan Çiçek, “Fen İşleri Müdürlüğüne bağlı asfalt ekiplerimiz Altıyüzevler Mahallesi Vali Ayhan Çevik Caddesi ve Fidanlık Caddesinde asfalt çalışmalarına başladı. Birkaç gün içerisinde buradaki asfalt çalışmalarını tamamlayacağız. Bundan sonraki süreçte Vali Ayhan Çevik Caddesi’nden Malkayası’na çıkan yolda çalışmalarımız devam edecek. Vali Ayhan Çevik Caddesi’nde Geksi deresine varmadan bir kavşak çalışmamız olacak. Yine Fidanlık Caddesi’nde yol bölme ve asfalt çalışmamız devam edecek. Bedestenlioğlu Mahallesi alt girişinde asfaltlama çalışmalarına devam edecek. Organize Sanayi giriş bölgesinde Denizli Caddesinde ciddi olarak bozuk yollarımız var, oraları yapacağız. Sonraki süreçte Behzat Bulvarı’nda bazı bölgelerinde iyileştirmelerimiz var. Yaz döneminde sathi kaplama gereken bölgelerde sathi kaplama sıcak asfalt yapılması gereken yerlerde sıcak asfalt yapım çalışmaları devam edecek. Şehrimizin muhtelif bölgelerinde sokak sağlıklaştırma ve parke çalışmaları yaz boyu devam edecek. Havalar oldukça iyi gidiyor, havaların müsaade ettiği ölçüde kışa kadar Tokat Belediyesi olarak elimizden geldiği ölçüde şehrimizdeki yolların iyileştirilmesi anlamında çalışmalarımız devam edecek” dedi.

Başkan Çiçek ayrıca Taşhan arkasında otopark çalışmaları kapsamında devam eden taş duvar yapım çalışmaları ve Alipaşa Mahallesi Sulusokak Caddesi’nde Sokak sağlıklaştırma çalışmalarını da yerinde inceledi

sex shop , erotik shop

Krikor Balyan, Osmanlı saray mimarlarından Kayseri kökenli Bali Kalfa’nın oğludur. Babasının adı ile ilintili olarak Baliyan veya Balyan olarak adlandırılmıştır. Daha sonraları Balyan ismini kendisine soyadı olarak benimsemiştir. Saray mimarlarından Minas Kalfa’nın damadı ve Ohannes Amira Severyan’ın kayınpederidir.

1790’da Minas Kalfa’nın kızı Soğome ile evlenir. Bülbüldere’nin üstünde ilk tepede otururlar. Semtin Bülbüldere adını almasını sağlamıştır. Bülbüllere meraklıdır ve evinin yakınında bülbül yetiştirir, yaşlanınca oraya gidip sürekli onların sesini dinlermiş. Pazar günleri Bağlarbaşı’ndaki geniş bağında, yanında çalışan işçiler ve ustaları ziyaret sofrasında toplar, onlarla sohbet edermiş. Birçok kimsenin hayatını kurtarmıştır, yoksullara ve yetimlere yardımla bulunmuş, hayırseverdir. Krikor Balyan’ın 6 çocuğu olur. Garabed, Sofia, Hovhannes, Lusia, adı bilinmeyen bir kız ve Haçadur. Hassa Mimarlık görevine II. Mahmud’un hükümdarlığı altında devam eder.

II. Mahmud Krikor’un şahsi dostudur ve en verimli dönemini bu padişah altında geçirir. Padişahın itimadını kazanarak Saray’da büyük nüfuza sahip olur. Ecnebi sefirler bazı meselelerin halli için onun tavassutuna başvurur. 1809′da II. Mahmud tarafından verilen beratla vergi muafiyeti, dilediği biçimde giyinmek, ata binmek vb. imtiyazlar elde eder. Maiyetinde iki kişi bulundurmak, sakal bırakmak, çift kürekli bir kayığa malik olmak, bazı vergi ve masraflardan muaf tutulmak bu muafiyetlerin diğerleridir. Bu yıl Kirkor Balyan’a Beşiktaş Sarayı’nın onarım görevi verilir. Bu onarıma Londra sefiri Yusuf Agah Efendi de katılır. Onarım, Hassa mimarbaşısı Mustafa Ağa, mimar Hafız Mehmed Eendi, Feti Komyanos, Yorgi ve Todori kalfaların işbirliğiyle yapıldı. Birçok bölüm yıkılarak baştan yapıldı. Onarımda elden geçen yerlerin arasında yazıcı efendi, kahveicbaşı, kuşhane, sülüflü baltacılar daireleri, hasekiler koğuşu, helvahane, kiler bunların arasında.

Krikor Balyan 1825′de Selimiye Kışlası’nın kagir olarak tadilatını üstlenir. Krikor’un yardımcısı resimcibaşı Mıgırdıç Kalfa Çarkyan’dır

– istanbul escort –

Yazildigi Tarih Haziran 24th, 2013 , Avrupa Yakasi Escort Tags:
sex shop , erotik shop

Portakal gazı kimyasal adıyla Agent Orange, ABD ordusu tarafından özellikle Vietnam Savaşı’nda kullanılmış bir herbisit ve yaprak dökücüdür.

Portakal gazı, Amerikan ordusu tarafından Vietnam Savaşı’nda ilk olarak 7 Şubat 1967 gününde kullanıldı ve savaş dönemi boyunca 20 milyon galona yakın tüketildi. Madde ardında Dioxin maddesini bırakmaktadır. Vietnam’da hala insanlar üzerindeki kas ve kemik bozuklukları, doğumsal anormaliler gibi etkilerini göstermektedir.

Biber gazından daha tehlikeli olan portakal gazı kimyasal silah statüsünde bile görenler var. portakal gazı geçici felç yapıyor ve vücutta daha hızlı yayılıyor. Portakal gazı sonrasında asla su kullanmamak gerekiyor. Geçici felce neden olan portakal gazına limon da fayda etmiyor. Süt ve yoğurt iyi geliyor. Sadece yoğurt ve süt tüketerek, bunlarla yüzünüzü yıkayarak portakal gazının etkisini azaltabilirsiniz.

– istanbul escort –

Yazildigi Tarih Haziran 24th, 2013 , Avrupa Yakasi Escort Tags:
sex shop , erotik shop

Biber gazı, burun, ağız, göz ve deriye etki eden ve kimyasal maddeler içeren bir çeşit gazdır. Asıl adı “oc”dir. Çoğunlukla polis memurları yapılan toplu eylemleri etkisiz hale getirmek için kullanmaktadır. Bu gaz gözlerde yanma, ağızda acı bir tada sebep olmakta ve yüzün suyla yıkanması halinde yakıcı etkisini göstermeye devam etmektedir. Etkisi ortalama 1-2 saat sürmekte olan bu gaz, minik, sıvı biber gazı damlacıkları havadan hafif olduğu için rüzgarla taşınabilir. Epitel dokular uzerinde ve alerjik bünyelerde tahriş edici etkisi bulunmaktadır. Yol açtığı acı şoku nedeniyle bazı vakalarda ölüme neden olabilmektedir.

ŞİLİ BİBERİ

Savunma amaçlı kullanılan göz yaşartıcı sprey halk arasında biber gazı olarak bilinir. Oleoresin Capsicum gazından oluşan bu spreyler, doğal yollardan yetişen ve gıda maddesi olarak tüketilmesinin dışında ayrıca eczacılıkta da kullanılan Şili biberi adlı bitkinin ekstraksiyon işlemine tabi tutulması sonucu meydana gelmektedir. Bildiğimiz üzere Şili Biberi yeryüzündeki en acı biberlerden biridir.

RAFİNE EDİLMEMİŞ BİBER

İlk olarak 1871 yılında üretilen bu göz yaşartıcı maddelerin sprey ve bomba halinde yaygın olarak kullanılmaya başlanması 1990′lı yıllarda gerçekleşmiş olmakla birlikte, rafine edilmemiş şekliyle biber, doğal bir kimyasal silah olarak yüzlerce yıldır kullanılmaktadır. Örneğin yüzlerce yıl önce Çinlilerin toz biberi bir karışım haline getirerek düşmanların gözüne sıktıkları, Japonların ve Hintlilerin toz biberi savunma ve saldırı amaçlı kullandıkları belirtiliyor. Tarihte bu kimyasalların kullanım şekilleri konusundaki gelişmelerin savaş dönemlerinde hız kazanması da dikkat çekicidir. Özellikle Vietnam Savaşı sırasında Kuzey Amerika’da spreylerden patlayan bombalara kadar bu kimyasalların pek çok farklı tipi üretildi.

CENOVA SÖZLEŞMESİ

1969′da içlerinde ABD’nin de bulunduğu 80 ülkenin Cenova Sözleşmesi’yle, göz yaşartıcı gazları savaşta kullanımı yasak maddeler arasında kabul etmesine karşın ABD, dünyadaki en büyük üreticilerden biri olmaya devam etti. Bugün için sadece Kuzey Amerika’da tüm dünyadaki üretimin yüzde 41′ini gerçekleştiren 108 üretici firma bulunmaktadır.

– istanbul escort –

Yazildigi Tarih Haziran 24th, 2013 , Avrupa Yakasi Escort Tags:
sex shop , erotik shop

Vandalizm; bilgisizlik yüzünden ya da zevk için, bilerek ve isteyerek kamu veya sanat yapılarını, kişileri ya da malları büyük zararlara yol açarak yıkmak ve bu yıkımı kendi başına bir amaç durumuna getirmektir. “Kırıp geçirmek” anlamında kullanılan bu kavrama Fransız Devrimi sırasında rastlanmasına karşın daha eski zamanlardan beri görüldüğü bilinmektedir.

VANDALİZM ÖRNEKLERİ

Kavimler göçü sonrasında barbar vandalların eski Roma ve Yunan medeniyetlerine ait sanat eserlerini tahrip edip yağmaladı. 1790’dan başlayarak krallığın, soyluların ve din adamlarının ayrıcalıklarına ilişkin arşiv belgelerinin yakılması emredildi. Buna göre; Paris’teki heykel ve anıtlar kaldırılacak, bronzdan yapılmış olanlar top ve tüfek yapımında kullanılacak, altın olanlar eritilip külçe haline getirilecek, günlük araç ve gereçler de eritilecekti.

Roma İmparatorluğu’nda, damnatio memoriae, yani hatıraların lanetlenmesi denilen bir uygulama vardır. Buna göre sevilmeyen birisi öldüğünde ona ait heykeller kırılır ya da kafaları koparılır, isimleri tüm kayıtlardan çıkarılır ve adları anılmaz. Örneğin Neron, tek başına imparator olduğunda, kendinden önce gelen imparatora ait tüm heykelleri yıktırtmıştır.

Eski Mısır’da da rahipler tekrar gücü ellerinde geçirdiklerinde benzer uygulamalarla, kendilerinin gücünü kısıtlayan firavunun mezarını tahrip ettirmişlerdir. Ayrıca baştakilerin, tarihten çıkarmak istedikleri kişilerin yüzlerini duvar resimlerinden kazıyarak silmeleri de sık görülen bir vandallıktır.

Modern zamanlarda da devam eden resmi vandalizm, Naziler tarafından yıkılan Yahudi sembolleri, Sovyetlerin çöküşünden sonraki tahribatlar, Taliban tarafından yok edilen tarihi dev Buda heykelleri vb. ile sembolleşmiştir.

HOLİGANİZM

19. yüzyıldan başlayarak koruyucu bir sistem geliştirmeye çalışıldıysa da, vandalizm tümüyle önlenemedi. Günümüz modern kent toplumlarında da estetik ve güzel olan her şeye, ortak yaşam alanlarına saldırı olarak karşımıza çıkmaktadır. Batı Avrupa ülkelerinde vandalizm de, şiddetin benzer şekli olan holiganizm gibi toplumsal güncel bir sorundur.

ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR

Vandalizm, antisosyal kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Erkek bireylerde daha sık görülmektedir. Kadınlarda daha az rastlanmasına karşın, antisosyal kişilik bozukluğu olan genç annelerin eşlerine ve çocuklarına karşı şiddet içeren davranışlarda bulunduğu bildirilmiştir.

UYUŞTURUCU VE ALKOL ETKİSİ

Vandalizmin özellikle adölesan çağda ilaç, uyuşturucu ve alkolün kötüye kullanımıyla ilişkili olduğu saptanmış olup; kokain kullanan adölesanlarda % 57 oranında vandalist davranışlar görülmüştür. Özellikle sosyo – ekonomik düzeyi düşük okul çağındaki gençlerde sık karşılaşılmaktadır. 16 ayrı liseden 7340 öğrenci arasında yapılan bir çalışmada öğrencilerin % 5’inde vandalist davranışların gözlendiği bildirilmektedir.

Vandalizme kentsel toplumlarda değişik şekillerde karşılaşılmaktadır. ABD’de yapılan bir araştırmada, vandalların ve hırsızların özellikle yaşlı nüfusa karşı saldırılarında son yıllarda artış olduğu görülmüştür. San Francisco’da demiryollarının son yıllarda vandalist saldırılarda artış olduğu bildirilmiştir. Vandalizmde organik sebepler de araştırılmıştır. Nörolojik bir rahatsızlık olan Tourette Sendromu’nda vandalist davranışlara rastlanabileceği, organik beyin hastalığı olan 75 yaşında bir erkeğin telefon sistemine vandalist davranışların olduğu belirtilmiştir.

GENÇ NÜFUSTA FİZYOLOJİK ETKİ

Vandalizm özellikle kent toplumunu yakından ilgilendiren genç nüfusta sıklıkla karşılaşılan toplumsal ve güncel bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Suç oranının bu gruplarda yoğunlaşma nedeni, adölesan dönemde meydana gelen hızlı emosyonel ve fizyolojik değişikliklere bağlanabilir.

AİLE ETKİSİ

Sivas’ta yapılan bir çalışmada, farik ve mümeyyizlik muayenesi için gönderilen kamuya zarar veren şiddet davranışlarında bulunan çocukların çoğunun ebeveynlerinden uzak oldukları belirtilmektedir. Eğitim ve ilgi, sevgi, şefkat gibi değerlerin verilemeyen yetişme çağındaki insanların suça eğilimli sosyal bir çevreye itildikleri düşünülebilir.

EĞİTİM VE PSİKİYATRİK TEDAVİ 

Batı ülkelerinde yapılan çalışmalarda, vandalizmin uygun eğitim ve psikiyatrik tedavi ile düzeltilebilir bir davranış olduğu belirtilmektedir. Bu kişilerin tedavisinin yanında, ailesiyle birlikte davranış eğitim programlarının düzenlenmesi gerekmektedir.

Sosyal katmanlar arasında derin farklılıkların olduğu, sağlıksız kentleşme sürecinin yaşandığı ülkemizde bu konunun ileride daha büyük sorunlara sebep olmadan, sözcük olarak bile çok iyi bilinmeyen vandalizmin varlığının kabul edilmesi ve ayrıca eğitim, pedagoji, psikiyatri, adli tıp gibi disiplinleri ilgilendiren bu konunun kapsamlı olarak araştırılması, çözüm önerilerinin gündeme getirilmesi gerekmektedir.

– istanbul escort –

Yazildigi Tarih Haziran 24th, 2013 , Avrupa Yakasi Escort Tags:
sex shop , erotik shop

Kandil farz bir ibadet değil, dini bir geleneğin yaşatılması anlamına gelir. İslam inancına göre kutsal olduğunda hemfikir olunan günlere verilen addır.

Işıkları yakılmış bu güzel gecelerde, ilk başlangıçta ‘lokma’ gibi hazırlanan ancak son yıllarda da delikli halka şeklinde ‘susamlı, tuzlu kuru pasta’ formunda simitler hazırlanır. Kutsallığı yoktur. Sadece gelenektir. Amaç, etrafındaki yakın, komşu, aç ve açıkta kalanlara ikram yapmaktır. Bu davranışın bugüne uzantısı da ‘Kandil Simitleri’dir. Alıp çayla beraber yemek için değil, sokaktaki insanlara dağıtmak için olduğu unutulmamalıdır.

TARİFİ

Malzemeler

- 200 gr. margarin (oda sıcaklığında)

- 2 adet yumurta (sarısı hamura, beyazı dışına)

- Yarım çay bardağı zetinyağı

- 2 yemek kaşığı sirke

- 2 yemek kaşığı toz şeker

- 2 çay kaşığı tuz

- 1 paket kabartma tozu

- 4 su bardağı un

- Susam ve çörek otu 

Yapılışı

1- Öncelikle oda sıcaklığındaki yumurtaların aklarını ve sarılarını ayırın. Geniş bir yoğurma kabına 4 su bardağı unu ekleyin ve ortasına çukur açın.

2- Açtığınız çukurun içine margarini, yumurta sarılarını ve geri kalan tüm malzemeyi ekleyerek ele yapışmayan bir kıvama gelinceye kadar yoğurun .

3- Kıvama gelen hamuru mutfak tezgahına alın ve ceviz büyüklüğünde parçalar kopartın.

4- Koparttığınız hamurları tezgah üzerinde yuvarlayarak parmak genişliğinde rulolar oluşturun ve daire şeklinde birleştirin.

5- Hazırladığınız simitleri yağlı kağıt yada silpat serilmiş fırın tepsisine 1-2 cm aralıklarla dizin. Tüm hamur bitene kadar aynı işlemi uygulayın.

6- Yumurta aklarına fırçanızı batırın ve simitlerin tamamına sürün.

7- Sırasıyla isteğinize göre simitlerin üzerine çörek otu ve susam serperek 200 derece önceden ısıtılmış fırında simitlerin üzeri kızarana kadar pişirin.

– istanbul escort –

Yazildigi Tarih Haziran 24th, 2013 , Avrupa Yakasi Escort Tags:
sex shop , erotik shop

Medeniyet tarihiyle birlikte ortaya çıkan bir kavram olan kültür, bireyin ve toplumun günlük hayatını belirli bir düzene koymak için geliştirdiği tüm maddi ve manevi değerlerdir. Aslında kültür kavramı oldukça geniş bir anlama sahip olmakla birlikte farklı ülkelerin kültür tanımı da birbirinden değişik olabilmektedir. Bu bağlamda milli kültür olarak ifade edilen kavramın da birbirinden farklı tanımlamaları olabilmektedir. Ancak yine de genel olarak bir tanım yapmak gerekirse milli kültürün insan topluluklarına “millet” olma özelliği kazandıran tüm değerler ve tarih boyunca yaşanan olaylar olduğu söylenebilir. Toplumların geçmişinde yaşanan ve bir iz bırakarak toplumu oluşturan bireylerin yaşamının değişmesine sebep olan tüm olaylar, kullandıkları dil, sanat anlayışı, mimari alanında eserleri, hukuki düzenlemeleri, doğa ve uygulamalı bilimlerdeki çalışmaları, geliştirdikleri tekniklerle ürettikleri teknolojiler, felsefi görüşleri ve inançları milli kültürün en temel unsurlarıdır.

BÜTÜNLÜĞÜN YEGANE UNSURU

Milli kültür daha basit bir tanımla, milletler arasındaki tüm kültür farkları olarak da açıklanabilir. İnsan toplulukları arasındaki temel kültür farkları, bu toplulukların birbirinden ayrışarak “farklı milletler” olmasına sebep olur. Manevi değerden geçmişteki tüm maddi eserlere kadar toplumlar arasındaki farkların tamamı milli kültürü oluşturmakta, bu şekilde her iki topluluk da millet olmasına karşın ortaya iki farklı millet çıkmaktadır. Toplumların millet olarak “bir bütün” sayılmasının da yegane unsuru milli kültürdür. Zira milletlerin kendine has milli kültür değerlerinin olmaması halinde tek bir bütün olarak millet sayılmaları da mümkün değildir. Milli kültür değerlerini paylaşan farklı etnik kökenler de aynı millet içinde barınabilmekte, dolayısı ile milli kültür olarak tanımlanan unsurlar arasında toplumu oluşturan bireylerin etnik kökenlerinin de bir olması gibi bir şart yer almamaktadır.

ULUSAL KİMLİK

Farklı etnik kökenlere sahip olmasına karşın aynı coğrafyada yaşayan ve yaşamak için de ortak bir isteği olan tüm insan toplulukları, ortak bir tarihi paylaşması yani ortak bir kültür mirasına sahip olması halinde millet olarak tanımlanmaktadır. Milletlerin ulusal kimlik kazanmasını sağlayan yegane faktör olan milli kültür kısa bir süre zarfında gelişen olaylarla veya toplumların sosyal yapılarının biranda değişmesiyle ortaya çıkmaz. Aksine milli kültür, arkasında yüzlerce yılın tarihi ve sosyolojik değişkenleri olan oldukça kompleks bir bütündür. Milli kültürün yapısı ve unsurları ile ilgili farklı görüşler bulunmasına karşın tartışmasız herkes tarafından kabul edilen görüş, toplumları gerçek anlamda millet yaparak bir bütünlük oluşmasını sağlayan en önemli unsurun milli kültür olduğudur.

– istanbul escort –

Yazildigi Tarih Haziran 24th, 2013 , Avrupa Yakasi Escort Tags:
 
escort bayan | escort bayan | escort bayan | escort bayan |